Ogün Akkaya
ANKARA – Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odalar, Seyahat Davası’nda Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’a verilen cezalara tepki olarak Mimarlar Odası Ankara Şubesi önünde başlattığı ‘Adalet nöbeti’ 200’üncü gününe ulaştı.
Osman Kavala, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi’nin de aralarında bulunduğu Gezi tutuklamalarını protesto eden meslek örgütleri, ‘Adalet nöbeti’nin 200’üncü gününde Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde açıklama yaptı.
‘BU NÖBETLERİ AKP İKTİDARINDAN ADALET BEKLEDİĞİMİZ İÇİN TUTMUYORUZ’
TMMOB Lideri Emin Koramaz, “Türkiye tarihinin en baskıcı dönemlerinden birini yaşıyoruz” tabirleriyle kelamlarına başladı. İktidarla birebir görüşte olmayan herkesin maksat alındığı bir devrin yaşandığını belirten Koramaz, “Gezi Davası, hukuki bir dava değil, siyasidir. 200 gündür tutuklu bulunan arkadaşlarımız İstanbul’da kent planlarına, yargı kararlarına aykırı bir şekilde başlayan inşaat çalışmalarına karşı çıktıkları için, Taksim Meydanı’na ve Gezi Parkı’na sahip çıktıkları için, bilimsel raporlarını kamuoyu ile paylaştıkları için hedef gösterilmişlerdir.” dedi.
‘GEZİ DİRENİŞİ BU ÜLKENİN BAŞINA GELMİŞ EN GÜZEL ŞEYDİR’
Sözlerine “Yargılanması ve tutuklanması gereken birileri varsa bu ülkede yasaları tanımayanlardır. Mevzuatın gerekliliklerini ve yargı kararlarını uygulamayanlardır. Gezi Parkı’nı ranta açanlardır” diyerek devam eden Koramaz, ‘Adalet nöbetinin’ 200’üncü güne ulaşmasına dair ise “Bu nöbeti artık adaletsizlikle ve hukuk tanımazlıkla özdeşleşen AKP iktidarından adalet beklediğimiz için tutmuyoruz. Biz bu nöbetleri AKP’nin güdümü altına girmiş yargı çevrelerinden adalet beklediğimiz için de tutmuyoruz” dedi ve açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Nöbetleri arkadaşlarımızın haklı mücadelesini desteklediğimizi belirtmek için tutuyoruz. Arkadaşlarımızı yalnız bırakmadığımızı belirtmek için tutuyoruz. Anayasal hakkımızı yerine getirdiğimizi halkımıza göstermek için tutuyoruz. Bu nöbetlerle arkadaşlarımızın morallerini diri tutuyoruz. Onların fotoğrafları bize güç veriyor. Herkes şunu bilsin gezi direnişi bu ülkenin başına gelmiş en güzel şeydir. Arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız”
TMMOB Vilayet Uyum Konseyi tarafından “Gezi Davası İle Cezalandırılan Arkadaşlarımız Serbest Bırakılmalıdır” başlıklı açıklamadan öne çıkan başlıklar ise şu biçimde sıralandı:
HALKA İLİŞKİN OLAN HER ŞEYİ KORUMAK VAZİFEMİZ: TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleksel ve teknik bilgimizi halkın faydasına kullanmaya devam edeceğiz, arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olan Gezi’ye sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Halka ilişkin olan her şeyi korumak ve kamu faydasını savunmak mühendis, mimar ve kent plancılarının temel misyonları ortasındadır. İstanbul’un en değerli kamusal alanlarından biri olan Seyahat Parkı’nı korumak, Gezi’nin park olarak kalması için uğraş etmek mesleksel etik unsurlarımızın bir gereğiydi. 2013 Haziran’ında, yalnızca kamusal alanlarımızı değil iktidarın baskı siyasetlerini, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını, ülkemizin geleceğinin karanlığa gömülmesini de gündemimize alarak gayret ettik.
GEZİ DAVASI’NDA VERİLEN CEZALARIN SİYASİ OLDUĞUNU TOPLUM BİLİYOR: AKP iktidarı toplumsal direnişimizi tekraren yargılamaya, karalamaya çalışmış, Gezi’yi düşmanlaştırmaya çalışmıştır. Uzun süren hukuksuzluk zinciri içerisinde kendi partilerinin milletvekili aday adayı olan bir yargı mensubu üzerinden arkadaşlarımız nezdinde Gezi’yi tutsak etmeye, yalnızlaştırmayı amaçlamıştır. Arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlülüğünü, milyonların talebi hapsedilmek istenmiştir. Lakin tüm bunlara karşın seyahat direnişinin toplum vicdanında ve şuurunda lekelemeyi başaramamışlardır. Seyahat Davası’nda verilen cezaların siyasi cezalar olduğu, hukuk hudutları içerisinde olmadığı tüm toplumun bildiği ve kabul ettiği bir gerçektir. Seyahat Davasında verilen cezaların gecikmeksizin iptal edilmesi gerekmektedir.”
